Lovelace.. gerçeğin aslında ne kadar derine indiğinin hüzünlü öyküsü..

Kesinlikle çok üzücü, hüzünlü ve acı bir hayat, öykü ve film. Belgesel niteliğindeki Lovelace, ünlü Deep Throat filminin yıldızı Linda Lovelace'in, tüm dünya filmi izlerken aldığı zevkin tam tersi bir şekilde nasıl bir acı içerisinde olduğunun hikayesi. Hatta filmin ortasında öyle bir an geldi ki bana 'yeter artık bu adam ölsün ve kadın rahat etsin, böyle bir acı çekmesin artık' dedim. Ama tam da o noktada geçmişten bugüne halen, dünyanın her yerinde pek çok kadının o veya bu şekilde böyle hayatlar yaşadığı, böyle acılar çektiği aklıma geldi ve çok daha büyük bir hüzün duydum.
Ancak tüm film boyunca aklımda dönüp dolaşan bir diğer cümle ise 'bir erkek çocukluğunda neler yaşamış, nelere maruz kalmış, nasıl büyütülmüş olabilir ki bir kadına, bir genç kıza, gencecik bir insana nasıl böyle şeyler yapabilir, yaşatabilir ve hiç umurunda olmadan yapabilir, yaptırtabilir?!' Aklım fikrim almadı, almıyor ve alamayacak gibi duruyor. Şaka gibi bir adam, ama çok fena acı bir şaka.. aklım fikrim almıyor, inanamıyorum..
Sonuç olarak Lovelace, dünya çapında 600 milyon dolar bir getiri sağlayan (ancak yıldızının tek bir kuruşuna dokunamadığı 1200 dolar gibi bir ücretle oynadığı) sansasyonel bir X rated filmin ardındaki 'gerçek' filmi-hayatı görmek adına izlenmeyi sonuna kadar hak ediyor.

Comments

Popular Posts