The Walk..

Ben ne diyim ki şimdi. Bu adam nasıl yürümüş, hem de ne yürümüş, öyle bir sefer geçip durmamış 8 kere git gel yapmış, tek ayak, oturma, ters dönme aklınıza ne geliyorsa onu yapmış hem de bu kadar yukarda, 100 kattan fazla yukarda!!!
Ben bile, filmde bakamadım, gözlerimi kapattım, o kadar diyim! Gerçekten dayanamadı kalbim, ve sonunu da tam bilmediğim için içim, kalbim el vermedi.
Spoiler olmadığı için söylemekte bir zarar görmüyorum zira altını çizip izlerseniz izlerken daha dikkatli olmanız için yazmak istiyorum ki; konu İkiz Kuleler olup da 11 Eylül'ün insanın aklına gelmemesi mümkün değil ancak filmin, öyle jenerik üzerinden klişe bir şekilde …. adanmış şeklinde kuru bir yazı yerine, son sahnesinde bilet üzerinden yaptığı o üstü kapalı ancak kafanıza attığı o deli vurucu alt metin ile gönderme yapması tek kelimeyle inanılmazzzz. Çok ama çok fazla vurucu olmuş, çok hüzünlü, çok acı…
Filme geri dönersek de bence gayet iyi olmuş. Sanki belgeselmişcesine gerçekçi olmuş kanımca. Helal diyorum. Sanırım zaten o kadar olmasa bende gözlerimi kapatma hissi yaratmazdı ve hemen akabinde orijinal belgeselini de izletme isteği uyandırmazdı.
O yüzden bence Altın Küre ve Oskarlar'da hakkı yenmiş hafiften. Ancak siz hakkını yemeyin, izleyin derim..